Bu yazıyı okuyor iseniz tahmin ediyorum ki artık pilot olmak için gereken tüm bu heyecanlı koşuşturmanın sonuna geldiniz. Tebrikler. Bu saatten sonra kendinizle birazcık da olsa gurur duymaya başlamalı ve son basamak için stres ile değil keyif içinde hazırlanmalısınız.
Türk Hava Yolları Kurul mülakatı deneyimleri için daha önce yazdığım detaylı bir yazı mevcut, orada bulunan tecrübeleri de gözden geçirmenizi tavsiye ederim çünkü bu yazı diğerlerine göre çok daha kısa olacak fakat güncel mülakattan alıntılar içerecek.
Benim sürecim boyunca işleyişte değişiklikler gerçekleştiği için Kurul Mülakatı ile bir samimiyetim var En son girdiğim kurul mülakatına tam 4.kez girdim. Evet bu hem orada bekleyen diğer adaylar hem de mülakat ekibi için biraz sıra dışı bir durumdu. Doğal olarak mülakatım bu konu üzerinden şekillendi. Bir kez daha söylemek de fayda var, mülakatlar aslında farkında olmadan sizlerin yönettiği tecrübeler. Bu nedenle akıllıca ve rahat davranabilmeyi becermek, bu mülakat için de oldukça büyük önem arz ediyor.
Bu mülakatlara girmeden whatsapp grupları ve forumlar arasında boğulursanız, moral-motivasyon açısından pek de olumlu etkilenmeler yaşayacağınıza inanmıyorum. Yaklaşık 4,5 sene süren sürecim boyunca diğer herkesin ne yaptığı, mülakatta neler sorulduğu, insanların fikileri gibi konulara sadece ilk senemde takıldım. Ve elendim. Her kişinin farklı bir geçmişi, farklı bir eğitim hayatı ve farklı tecrübeleri var. Herkesin karakteri farklı. Hepimizin olaylara verdiği tepkiler, bakış açıları farklı. Black Mirror’un son sezonunda olduğu gibi yapacağınız ufak seçimler sizi bambaşka sonuçlara götürecek. Bu nedenle bir başkasının yaşadığı olumsuz tecribeyi yaşama ihtimalinizi düşünerek daha başından kendi sürecinizi baltalamayın.
Ben her zaman olduğu gibi 4. kurul mülakatıma güzelce hazırlanıp THY GİSAD binasına erkenden gittim. Oraya vardığımda öğle arası olduğu için girişte beklemem gerekti. Benden sonra diğer adaylar da yavaş yavaş gelmeye başladı. İlk gelen adayın ellerinde sayfalarca not vardı ve inanılmaz hızlı sakız çiğniyordu. Çok gergin olduğu her halinden belliydi ve son dakikada sakinleşmeye çalışmak yerine, bir şeyler ezberlemeye çalışıyordu. Merhabalaştıktan sonra biraz sohbet ettik, bana çok gergin olduğunu çünkü 2. ve son girişi olduğunu söyledi. Ben de ona benim de 4. ve son girişim olduğunu söyleyince ufak çaplı bir şaşkınlık geçirdi. Öyle bir şey nasıl mümkün olabilir dedi. Ben de kendisine kendimin de çok uzun yıllardır uğraştığımı anlattım. Diğer adaylar da gelmeye başladı. Stresli olan arkadaşımız, diğerlerine de elindeki kağıttan sorular soruyordu ardı ardına. O kadar ince detaylı sorular ezberlemişti ki benim 4 küsür senedir hiç duymadığım bilgiler vardı. Bu durum diğer herkesin de moralini bozdu. Ben de kendisine şaka yollu “İnan ben yıllardır giriyorum, tecrübeli sınav adayı oldum ama böyle şeyler sormuyorlar. Hem sorsalar bile her şeyi bilemezsin, önemli olan bilmediğin andaki sürecini de iyi yönetmek” dedim.
Bizi içeri davet ettiklerinde 4 kişi boy kilo ölçümü yapılan odada oturduk, evraklarımızı teslim ettik. THY’de görevli iki kişi bizimle sohbet etmeye geldi. Sınava çağrılacağımız sırayı bizimle paylaştı. Ben üçüncü olarak girdim. İnanın bazı kişiler kaçıncı olarak çağırıldıklarından bile bazı anlamlar çıkarmaya çalışıyorlar. Beyninizi ve kendinizi ekstra teorilerle cidden yormayın. Bu mülakata 4 kere girdim. İlk senem (2015) hariç ki elenmeyi hak etmiştim, hepsinde de olumlu sonuç aldım. Ama bu yıllar içinde o kadar çok komplo teorisi duydum ki bir zamanlar “bu süreç kazanılamaz” gibi bir durum oluşmuştu artık kafamda. Başkalarının davranışlarını değiştiremezsiniz ama nasıl reaksiyon vereceğiniz sizlerin elinde. Fazla bilgiye sahip olmak için girilen gruplarda tartışılan şeyleri bir arkadaşım vasıtası ile duyduğumda cidden gülmüştüm. İyi ki girmemişim dedim. İyi ki…
Aklınızda bir soru varsa, bunu mantık çerçevesinde değerlendirdikten sonra doğru olup olmadığına karar verin. İnanın onlar için de doğru olan bu oluyor. Yani ben sizlere şimdi “içeri girdim, bana okul hayatımı, iş hayatımı, neden pilotluk, nasıl karar verdin” gibi soruları sordular desem aslında tatmin olmayacaksınız değil mi? Ama olay bundan ibaret. Tekrar belirteyim teknik konuları bunun dışında tutuyorum, buraya kadar gelmiş bir pilot aday adayının zaten belirli bir teknik kapasiteye sahip olması gerekiyor.
İngilizce ile ilgili herkesin kafasında sorular olduğuna çok denk geldim. Mülakatın bir kısmında ingilizce konuşuluyor. Kimi adayla daha çok, kimisiyle daha az. Kurul mülakatları benim için her zaman en keyif aldığım mülakatlar olmuştur. Gerek İngilizce gerek Türkçe kısımlarda gayet keyif aldığım, zaman zaman güldüğüm, güldürdüğüm bir mülakat oldu her zaman Kurul Mülakatı.
Evet odaya geri dönelim. Bizi bilgilendirmeye gelen kişiler çok arkadaş canlısıydı. O an benim de heyecanım tavan yapmıştı. Ama onlar sayesinde rahatladım. Gülmek iyi geliyor cidden. İlk aday çağırıldıktan sonra odada yine içeride yapılanlara dair teoriler gündeme geldi. Ben de izin isteyip lavaboya gittim. Artık her yerini öğrendiğim binada biraz yürüdüm, rahatladım. Orada beklemek biraz heyecanı arttırıyor o nedenle kendinizi rahatlatan şeyleri yapmalısınız.
Sıram geldiğinde içeri girdim. Gayet samimi ve güler yüzle karşılandım. Kısaca kendimi tanıtarak başladım. Sohbet şeklinde geçen soru cevaplardan sonra teknik bir kaç soruyu yanıtladım. Kimi adaylara sorulan bu odaya kaç top sığar, köprüye kaç araba sığar gibi sorular bana denk gelmedi. Gelseydi de o an düşünerek, referans noktası olarak hesaplayacaktım. Bu tarz sorulara sınav öncesi ezberleyerek hazır olmaya çalışırsanız, bunun sonu yok ki. İhtimaller sayısız. Bunun yerine kendinize böyle durumlara karşı bir düşünme yöntemi geliştirin. Soru ne olursa olsun, düşünme yönteminiz sizi durumdan çıkarabilecek olsun. Olayın matematik veya akıldan hesap yapmayla ilgisi yok. Doğru mantığı kurabilmek önemli.
Mülakatı kendim için parçalara ayırdım ben.
1- Aldığım feedbackler
2- Teknik konular
3- Ben (Kafamdakileri masaya yatırdım, hayatım, işlerim, eğitimim, yaşadıklarım, güçlü-zayıf yönlerim)
Şu konuya açıklık getirmek istiyorum. Birçok kişi kendine zayıf ve güçlü yön seçiyor ancak hayatınızdan, deneyimlerinizden bunlar kolaylıkla belli oluyor. Size orada sadece soru-cevap yapsalar belki hazırlıklı olursunuz. Ama siz orada uzun uzun konuşarak hikayelerinizi paylaşıyorsunuz. Bir yerlerden o kadar belli oluyor ki gerçekler. Bence dürüst olun. Dürüst olun ki yarın öbür gün kendinize şunu demeyin “Acaba kendi özelliklerimi söyleseydim kazanır mıydım?” Bence en acısı bu olur.
Ek olarak kim kendini kandırmaya çalışan birini işe alır? Siz olsanız alır mıydınız? Siz olsaydınız, karşınızdakinde ne görmek isterdiniz? İşte tam olarak “O” kişi olun. Mülakatım bu bahsettiğim 3 başlık üzerinden ilerledi. Çok da uzun sürmedi. Çıktığımda çok keyifliydim. Annemi aradım, kazanacağımı biliyordum ama kazandım diyemedim
İşte o mülakat gününden sonra bekleme süreci başladı. Hayatımın en sancılı günlerindendi. Gece yarısı uyanıp mail kutumu yenilediğim gün, çaresizliğimin boyutunu fark ettim:) Her sabah ailecek bugün gelecek mi?, Kime his geldi? konuşması yapmaktan yorulmuştuk.
Neyse ki o gün geldi.
Hayatımda gördüğüm en güzel maildi.
Gerçekten bunu hedefleyen, bu mesleği parasını bir saniye bile düşünmeden deli gibi çalışarak isteyen herkesin bir gün bu maili alması dileğiyle…
(Yazı bittikten sonra aklıma gelen birşeyi paylaşmak istiyorum. Çok fazla soru alıyorum, THY yaşı sorun eder mi? (Hayır), THY kadın adaya ön yargılı bakar mı? (neden baksın), Mülakatta daha önce elenmiş olanlara daha olumsuz mu yaklaşırlar? (Sahiden mi? arkadaşlar lütfen)– Lütfen endişe ettiğiniz konuları önce kendinize sesli bir şekilde sorun. THY 35 yaşına kadar yaşı uzattıysa demek ki yaş sorun değil. Öyle bir şey olsa neden bunu yapıp, kendilerini de boşa yorsunlar? Diğer bu konu cinsiyet. Bunu gerçekten tartışmamalıyız bile. Böyle bir şey asla yok. Aslında uzatmayayım ve şunu yazayım:
Ben 30 yaşında, 4,5 senedir bu süreçte olan, defalarca elenip tekrar gelen bir kadın adayım. Ve sonunda Akademiye gitme hakkını kazandım.)
bd
