Cuma, Eylül 13, 2024

BEN VAZGEÇMEM

tarafından Brcva
759 Görüntüleme

Günaydın herkese,

Bugün 4 bacak uçuşum var ancak biraz erken kalkıp sizlere instagram’dan söylediğim üzere iki kelam etmeye geldim. Şu an belki de hayatlarınızın dönüm noktası gibi görünen bir sürenin artık son düzlüğündesiniz. Koca bir sene hatta belki de bir kaç senenin emeğinin karşılığını aldınız veya alamadınız ancak şimdi bir seçim yapmanız gerekiyor. Aslında bu cümlenin içinde gizli bir şey saklı. Size o baskı yapan, belki ailelerinizi de bunaltan, korkutan geçen bir kaç sene… Peki ya bundan sonra geçecek onlarca seneye ne demeli?

Üniversite sınavları ve seçimi hayattaki en önemli dönemeçlerden biridir elbette, bunu kabul etmek gerek. Ancak bu demek değil ki hayat burada bitti. Aksine hayat yeni başlıyor. İyi ve veya kötü sonuçlarınızla da olsa herkesin eşit olduğu bir noktadasınız şu an: Seçim Yapmak. Evet herkesin önünde farklı yollar var ve eşit olunan nokta ise öyle ya da böyle herkes şu an bir başlangıç çizgisinde duruyor, ufka bakıyor , kimisi belki daha umutla kimisi ileriyi pek de göremeyerek.

Hayat, hiç bir zaman bir yarışa herkesi aynı noktadan başlatmaz. Bu ne doğarken böyledir, ne yaşarken ne yazık ki ne de bu dünyadan göçüp giderken. Belki de budur yaşamı bu kadar mucizelerle dolu kılan. Ve şu an için birçoğunuza öyle görünmese de hatta ömürleri boyunca birçok insana öyle görünmese de , istediğiniz hayat sadece ‘Bir Karar’ uzağındadır. Bu uzak, kimisine daha uzaktır kimisine daha yakın. Bu farkı yaratan da işte her zaman söylediğim, göstermeye çalıştığım ‘Mindset’ yani bakış açısı- inanç kombinasyonundan geçer.

Hayat çabayı sever ancak ne inançsız bir çaba bir yere gider ne de çabasız kuru inanç sizi bir adım ilerletebilir. Bu yol meşakkatli bir yoldur. Ve zaman zaman kendinizi sadece kendiniz sevmeniz gerekecekken yeri gelecek en büyük acımasız yine kendiniz olacaksınız. İşte o zaman için en doğru zaman BUGÜN!

İnsan en çok zor zamanlardan kendi başına çıkabildiği, ufkun sonundaki ışık orada bile yokken yine de bakmaya, koşmaya devam ettiği zaman kendi ile gurur duyuyor. Ama püf noktası o ya , bunun için ışığı görene kadar, düşe kalka , yara bere içinde de olsa devam ettiğinden zaten , gururu haklı kılıyor. İşte bu yüzden şimdi sizi için karar ama daha da önemlisi analiz zamanı. Soru sormaya başlayın.

1-Ben neden istediğim puanı alamadım? ( Ailemi, öğretmenimi , arkadaşlarımı suçlamadan, bir başkasına yükümü yıkmadan dürüstçe ben neyi eksik yaptım? Diğer nedenler beni etkiledi evet ama ben neden buna karşı çıkmadım veya çıkamadım? Yeterince iyi mental hazırlık yapmamış mıydım? İnancım, beni disiplinimden ayırmayacak kadar kuvvetli değil miydi? Hatta o değil de yeterince disiplinli miydim ki?

2- Benim hedefim NE? Sınava hazırlandım, günde 200 soru da çözdüm, sorulara tik attım attım psikolojimi rahatlattım ancak ben gerçekten olayın özüne severek, anlayarak benimseyerek yaklaştım mı? Kendimi bir at yarışı misali mecburiyetten amaçsızca koşarken mi buldum yoksa sakin, dingin , sağlam adımlarla her günümün planı ve hedefi belli olarak, süreçten keyif alarak öğrenerek mi ilerledim? Peki eğer çalışmaktan hiç keyif aldım mı? Eğer cevabım hayır ise o halde bundan sonrası için kendime nasıl bir kariyer seçmem gerekir? Sırf herkes öylesine de olsa mutlaka üniversite bir bölüm okuyacak diye ben de mi bu yoldan gitmeliyim? Ya içimde beni farklı kılacak başka yeteneklerim varsa? Ya şimdiye kadar bunları bir şekilde keşfetme şansım olmadıysa ancak şimdi bu yol ayrımı belki bambaşka bir fırsata dönüşecekse? Öyle ya ne demiş Einstein:

“Herkes aslında zekidir ancak bir balığı, ağaca çıkma kabiliyetine göre sınarsan bütün hayatı boyunca kendini aptal zannedecektir!”

3- Ben hangi yolu seçersem seçeyim, o yolda kaybolmadan, hatalarımdan ders çıkararak , bugünleri unutmayarak ve yeni bir vizyon geliştirerek disiplinle ilerleyecek miyim? Yoksa milyonlarca öğrencinin olduğu gibi geleceğin mutsuzlar ordusuna katılmak için sadece her sabah uyanıp, bir sınıfa gidip , birinin anlattığı dersleri dinleyip , sınavdan sınava iki not ezberleyip geçip gidecek miyim? Ben kendimden kültürlü, yabancı diller öğrenmiş, farklı beceriler geliştirebilen bir birey yaratabilecek miyim? Ve bunların hepsinin kitap okumaktan, kaliteli dizi-filmlerden, spordan, sanattan, başarılı kişilerin hayat hikayelerinden bolca cesaret ve gözyaşından geçtiğinin farkında mıyım? Yine yoksa ilk tökezlemede ağlayıp, zırlayacak, şanssız, bahtsız olduğumu düşünecek, günler güzelken hunharca harcayacak , kötüleşince mi aksiyon almaya çalışacağım?

İşte kendinize bugün acımasız olmaz, bu yukarıda saydıklarımın derinliğini bugünden yaşayarak beynininizde kıvılcımlar çakmasına izin vermez, korkunuzun hatta başkalarının korkularının da sizi esir almasına izin verirseniz ne yazık ki bu başarısızlık döngüsünü kıramazsınız.

Kendinize an itibari ile vermeniz gereken tek söz şudur:

Ben bugün bir karar veriyorum. Bu kararın sonunda ,ister bir sene daha sınava hazırlanayım ister çok da istemediğim bir bölüme gideyim (Öyle ya bu yaşta herkes ne istediğini bilmek, bulmak zorunda değil) – kararım ne olursa olsun- şu an bildiğim ve güvenebileceğim tek şey var- KENDİM! Seçimim ne olursa olsun , yeni hayatımda ben bu işi becereceğim. Şu an yolun sonunu göremiyor olsam da ben, her gün kendimi inanarak hayatımı değiştireceğim. Zaman zaman şüphelerim olacak, çok zaman sıkıntılar yaşayıp inancımı kaybedeceğim belki de ama kimsenin benden alamayacağı tek şey var, DİSİPLİNİM! BEN VAZGEÇMEM! İşte bu yüzden de ne kadar düşersem her zaman kalkacağım, gerçekten tutkuyla okumak istediğim bölüm varsa onun için tekrar, sıfırdan yeni baştan başlarım ve amaları burada bırakırım. Ha zaten belli bir hedefim yok ve birçok nedenden bir okula yerleşmem gerekiyora, işte o zaman da o okulun en iyisi olur, İngilizce’mi geliştirir oradan önüme açılacak yollara bakarım. Erasmus vb programları kullanır, yurtdışı deneyimi elde eder, 4 seneyi adete yeni bir ben yaratmak için kullanırım. Çünkü ben, VAZGEÇMEM!

Ve son olarak kendime şunu her düştüğümde hatırlatırım:

Walt Disney’in ‘Hayal Gücü Eksikliğinden’, Messi’nin ‘Güçsüzlüğünden ve Hastalığından’, Shakira’nın ‘Koyun gibi ‘ sesinden, J.K. Rowling’in 20 küsür yerden ‘Bu kitabı kimse okumaz’ diyerek yargılandığı bir dünyada , gerçekten bir başkasının fikirlerinin , beni yolumdan saptırmasına izin mi vereceğim? Gerçekten hayatımı, başkalarının vizyonuna mı terk edeceğim?

Hayat benim önüme her şeyi fırlatabilir, her şey ters gidebilir , benden her şey alınabilir, geleceği göremem, tahmin bile edemem, korkularım beni deliye çevirebilir, defalarca kez bırakmak da isteyebilirim ama günün sonunda yine de ben iyi bir şey yapacağım çünkü BEN VAZGEÇMEM!

2 yorumlar

Onur Karadeniz 28 Temmuz 2024 - 10:08

Her zaman ki gibi ilham verici bir yazı kaptanım, düşüncelerinize ağzınıza sağlık. Çok teşekkürler, emniyetli uçuşlarınız olsun.

Cevapla
Brcva 29 Temmuz 2024 - 09:46

Ben teşekkür ederim. Ne mutlu bana biraz olsun iham olabildiysem. Sevgiler.

Cevapla

Yorum Yap

Bu yazılar da hoşunuza gidebilir

Son yazılar

tarafından Brcva
tarafından Brcva
tarafından Brcva

Popüler yazılar

tarafından Brcva
tarafından Brcva
tarafından Brcva
Merhaba, Ben Burcu DENİZ. 2014 yılında çıktığım ‘HAVACILIK’ macerama, zaman zaman üzüntüler, hayal kırıklıklarıyla ancak nihayetinde büyük bir mutluluk ve gururla devam etmekteyim.

Çok uzun yıllar süren bu maceranın sonunda, TAFA’dan mezun olarak sonunda 3 sırma sahibi bir pilot olarak yazılarımı sizlerle paylaşacağım. Yıllar süren uçuş akademilerine girebilme hikayemde o kadar yardımsız ve o kadar zorluklarla ilerledim ki ‘Kazanırsam ben herkese yardım edeceğim’ sözümü tutmaya kararlıyım.

İletişime Geç: info@thewomanpilot.com