Merhaba sayın blog severler… Dürüst olayım yazmanın tadı çok başka. Bloğumun da yeri benim için öyle. Sabahın bu erken saatlerinde uyanıp, dışarda da güzel bir yağmurlu gün olduğunu fark edince, neden bana iyi gelen şeyi yapmıyorum ki dedim. Ve tekrardan karşınızdayım.
Belki biliyorsunuzdur son zamanlarda Youtube’da da ‘Captain Burcu’ kanalında videolar yayınlıyorum. Amacım tabi ki yine blog’da olduğu gibi pilotluk sürecine hazırlanan kişilere biraz olsun yol gösterebilmek, heves ettirebilmek ve motivasyon sağlayabilmek. Blogla başlayan yolculuğumu, sizlerin de önerisiyle Youtube’a taşıdım sonuç olarak. Tabi o mecrada daha çok yeniyim ancak bazen bilmediğimiz alanlara da girerek korkmadan, ilerlemeye çalışmak lazım. Aslında tüm bu blog / vlog olayı da sizlere pilot olma yolunda vermeye çalıştığım mesajla aynı. Siz de sınırlarınızı silin, duvarları yıkın ve korkularınız olsa bile onları çiğneyerek üzerlerine gidin. Ben de sizler için yazmaya / video çekmeye devam etmeye çalışacağım. Yani bu bizim mücadelemiz:) Birlikte kazanalım:)
Dün Youtube’da bir video serisi başlattım. ‘Pilotaj 101’
Bu video serisindeki amacımı sizler için kısaca özetleyeyim. Ben yıllar önce bu sürece başladığımda, şu an size en basit gelecek ‘Uçak Nasıl Uçar?’ konusunun bile basit açıklamasını bulmak imkansızdı. Bırakın Türkçe ve basit anlatım yapmaya çalışan Youtube kanallarını, konu ile ilgili bulduğum tüm kitaplar mühendislik öğrencisine anlatırcasına anlatıyordu konuları. Velhasıl ben de dedim ki neden benim yaşadıklarımı başkaları da yaşasın ki? Neden o kadar zorluk çeksinler? Tabii ki kendinizin araştırması ve gelişmesi gereken noktalar da var ancak akıllı çalışmak diye bir şey var. Akıllı çalışmak lazım, saatlerce boşa zaman kaybedip daha çalışmaya başlamadan sıkılıp yorulmanın da çok bi anlamı yok bence.
Uzun lafı kısası dili döndüğünce, bilgim yettiğince sizlere bu sınavlarda işinize yarayacağını düşündüğüm temel bilgileri çok basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım.
Ama yazmanın ruhuma iyi gelmesi nedeniyle de yayınladığım video içeriğini burada da yazı olarak paylaşacağım. Sizler de benim gibi okumayı tercih ediyorsanız, böyle bir seçenek de bulunsun istiyorum.
Videoyu izlemek isteyenler için:
Haydi ‘Pilotaj 101’ serisinin içeriğini paylaşayım sizlerle…
(Yağmur yağıyor ve kahve aldım, Ankara’da sokağa çıkma yasağı var ve sokaklar sessiz. Camı açıp yağmur kokusunu ve sesini alabiliyorum. Hedeflerimize ulaşırken sevdiğimiz şeyleri de yapalım, ruhumuzu da besleyelim. Teknik bir şeyler yapacağız diye robotlaşacak değiliz ya. Fona güzel de bir şarkı / Bruno Mars | Mirror)
Adından da anlaşılacağı üzere bu seride anlatacağım bilgiler oldukça temel basit ve mülakatlara hazırlık için temel konulara ilk adım olacak.
Bugün size uçak nasıl uçar? Kısaca bundan bahsedeceğim. Şimdiden söyleyeyim bu video uçağın nasıl uçtuğu konusunda hiç bir fikri olmayan, koşmaya başlamadan önce yürümeyi öğrenmek isteyenler için.
(Yani bu bir ATPL dersi değil:) )
Haydi başlayalım.
Uçağın uçmasına etki eden 4 farklı kuvvet vardır. Bu kuvvetler, thrust, drag, lift ve weight isimleri ile bilinir. Thrust, uçağın motorları sayesinde kazandığı güç ile ileri doğru ivmelenme kuvvetidir. Drag ise bu güce tam ters yönde oluşan bir sürtünme kuvvetinin sonucu olarak ortaya çıkar. Newton’un 3. yasasını hatırlarsınız: ‘Etki -Tepki ‘ diye öğrenmişizdir çoğumuz lise yıllarımızda. İşte Thrust ile Drag arasındaki ilişki de tam olarak bu şekilde.
Tahmin edebileceğiniz üzere bir nesnenin ileri gidebilmesi için ileri kuvvetin daha büyük olması gerekir. Yani bu durumda Thrust kuvvetimiz, Drag kuvvetimizden büyük olmalı ki uçağımız ileri yönde harekete geçebilsin.
Weight ise uçağın ağırlığıdır ve aşağı yönde bir vektörle etki eder. Peki uçağın yukarı yönde hareket etmesi için ne gerekmektedir?
İşte buna da lift kuvveti denir.
Bugün sizlere lift kuvvetinin nasıl oluştuğunu çok basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım.
Küçükken pilot olan çocuklar kollarını sağa sola açmaya başlayıp koşmaya başlardı hatırlar mısınız? Demek ki bilinçaltımızda da olsa uçakların kanatları sayesinde uçabildiklerini az çok kestiriyormuşuz.
Uçakların kanatları özel bir şekle sahiptir. Bu şekle aerofoil adı verilir. Ve bu şekil sayesinde büyük bir mucize gerçekleşir?
Soru: Peki herhangi bir yüzey, yeterli yüzey alanına sahipse uçabilir mi? Yorumlarınızı ve cevaplarınızı aşağıya bekliyorum ( beyin fırtınası zamanıııı)
Şimdi gelelim başka bir örneğe, Ailemizle tatile gidiyoruz ve küçüğüz. Hava çok sıcak canımız da sıkıldığı için arka camdan elimizi çıkardık ve rüzgarın akışına bıraktık. Hangimiz yapmadık ki: ?
Elimizi rüzgara dik tuttuğumuzda bir şey olmuyor ancak açımızı değiştirdiğimiz an rüzgar kolumuzu yukarı ve arkaya doğru itmeye başlıyor. Hatırladınız mı bu olayı. İşte bu deneyimlerimiz aslına bizlerin o zamanlar fizik kurallarını çok bilmesek de içsel olarak gerçekleştirdiğimiz hareketlerdi. Elimizin açısını değiştirerek alt kısıma daha çok hava çarpmasını sağladık ve elimiz yukarı doğru gitmeye başladı.
Gelelim kanatlara.
Uçak ileri gitmeye başladığı zaman gelen hava akımı uçak kanadına çarptığı an yukarı ve aşağı bölünür. Kanadın üst kısmı eğimli olduğundan aslında mesafe olarak daha uzundur. Bir ip gibi açtığınızı düşünün.
Alt kısım ise düz olduğu için kısa bir mesafedir. Şimdi bu gelen hava moleküllerini kardeş gibi düşünün. Elele tutuşmuş ve yolculuklarına devam ediyorlar. Ancak bir engele çarpıyorlar. Ayrılmak zorunda olan bu kardeşler tekrar buluşmak zorundalar. Ama üst tarafa giden kardeşe burada bir iş düşüyor. O da hızlı olmak.
Yolu daha uzun olduğu için daha hızlı hareket ederek alt taraftan gelen molekül kardeşini yakalamak zorunda. Yukarıda hızlı hareket olduğu için de kanadın üzerinde az basınç binecek öyle değil mi? Gözünüzde hayal edin, bir zeminde hızla koşarsanız mı zemine daha çok basınç uygularsınız yoksa bam bam bam basa basa gitseniz mi? İşte bunu da Bernoulli prensibi açıklar. Merak ederseniz bakabilirsiniz.
Ama durum kanadın altında çok farklı. Aşağıda yavaş ilerleyen moleküllerin basıncı daha fazla. İşte bu alt ve üst yüzey arasında oluşan basınç farkı lift kuvvetini oluşturur arkadaşlar. Ve uçağımız yavaşça havalanmaya başlar.
Peki bu uçak durduk yere havalanır mı?
Tabii ki hayır. Uçağın yeterli hava akımını alabilmesi için ileri gitmesi gerek. Video da Airbus’un hazırladığı tıpkı benim de amaçladığım gibi uçmanın basitçe resmedilmeye çalışıldığı bir video var. İzlemek isterseniz güzel bir video.
Nasıl ki uçurtmayı hızlandırmak için koşmanız gerek. Böylesine büyük bir kütleyi hareket ettirebilmek için de motorlara ihtiyaç var.
Aklınıza takılan sorular olursa veya basit bir şekilde anlatımını istediğiniz konular olursa aşağıya yorum olarak yazabilirseniz ben de onlarla ilgili bilgiler vermeye gayret ederim..
Biliyorum süreçler durduruldu, hepimiz zor zamanlardan geçiyoruz ama başarılı insanların hikayelerinde yaşadıkları imkansızlıklar onları hiç durmuyor öyle değil mi? O yüzden onların hikayeleri kitap oluyor, bu nedenle dizileri çekiliyor. Bunu hiç unutmayın olur mu? Şartlar elbet düzelecek buna inanın ve o gün geldiğinde en iyi şekilde hazır olmak için elinizden geleni yapın. Zaten ne demişler ‘ Sevmediğin bir şey içi n çalışmak strestir, sevdiğin şey için çalışmak tutkudur’
Bu arada sizler de bu yazıları / videoları paylaşırsanız sizler de başkalarına yardım etmiş olursunuz. Hepimiz birlikte hareket edersek güçlüyüz öyle değil mi?
Tekrar Görüşmek Üzere…
bd